Kız Kalesi – Mersin
Deniz Kalesi olarak da bilinen Kız Kalesi, adını da verdiği mahalle sahilindeki…
Taşıdığı alüvyonlarla Çukurova Deltası’nın ortaya çıkışında önemli rol oynayan Berdan Irmağı, Orta Toroslar’ın güneydoğu yamaçlarından (Bolkar Dağları) doğan derelerden meydana gelmektedir. Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının aksine Çukurova’da kısa bir yol kat ederek Akdeniz’e dökülür. Toplam uzunluğu 142 kilometreyi bulan ırmağı oluşturan derelerin en önemlileri ise Can, Pamuklu ve Kusun dereleridir.
Akdeniz’e dökülmeden önce Tarsus ovasında geniş yaylar çizen Berdan, (antik Kydnos) aynı zamanda Tarsus’un kurulmasında önemli tercih sebebidir. Soğuk su anlamına gelen Berdan, aynı zamanda kentin 4 kilometre kuzeyinde doğal bir güzelliği de barındırmaktadır. Bizans imparatoru Justinyen (M.S. 527-565) tarafından yatağı değiştirilirken, aslında Roma Dönemi sonlarına dek kullanılmış nekropol alanında geniş ve yüksek bir çağlayana dönüşmüştür. Kenti su taşkınlarından korumak için yapılan bu çalışma sonunda bugün yaklaşık 15 metre yükseklikteki konglomera kayalıklardan dökülen su, özellikle kış ve bahar aylarında karların erimesiyle en yoğun debisine ulaşmaktadır. Bugün aynı noktada yer alan nekropoldeki basamaklı ya da rampalı (dromos) oda mezarlar, oyuldukları konglomera kayaların zayıf oluşuyla güçlü akıntılara karşı koyamayarak büyük ölçüde tahrip olmuştur. Günümüzde Şelale ve çevresi, Tarsusluların özellikle sıcak yaz günlerinde ilgi gösterdikleri yerlerin başında gelmektedir.
Bahar aylarında yükselen debisiyle (138 m3/sn) genişleyen göleti ve çağlayanı, güneşin batışıyla birlikte muhteşem bir görüntü oluşturur. Bu özelliğinden dolayı da Araplar Kydnos’a soğuk su anlamına gelen, “El-Baradan” ismini vermiştir. Bu isim günümüze Berdan olarak gelmiştir. Aynı zamanda şifa olarak da bilinen suyun bazılarının başına istenmeyen işler açtığı bir gerçektir. Bir ihtimali aktararak tarihi kaynaklar, Büyük İskender’in Kydnos’da yıkandıktan sonra zatürree olduğunu ve bir daha da iyileşemeyerek kısa bir süre sonra Suriye’de öldüğüne değinir. Halife Memun’da yine aynı akıbet sonucu Tarsus’ta ölmüş ve Tarsus’a gömülmüştür.
Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi
Deniz Kalesi olarak da bilinen Kız Kalesi, adını da verdiği mahalle sahilindeki…
Taşıdığı alüvyonlarla Çukurova Deltası’nın ortaya çıkışında önemli rol oynayan Berdan…
Antik Dönem’de Dağlık Kilikya sınırları içinde kalan Kanytella, bugünkü adıyla Kanlı…
On bir ayrı çerçeve içerisinde yer alan Adamkayalar kabartmalarının yamaçtaki kompozisyonları içerisinde…
Nusrat’ın döşediği mayınlar 18 Mart 1915’te Çanakkale Savaşı‘nın kaderini değiştirmiş, ona “dünyanın…
MÖ 6’ncı yüzyıl ortalarından başlayan ve Büyük İskender’e kadar süren…
Hz. Miktad Cami ya da diğer adıyla Muğdat Cami, Ankara Kocatepe Camisi’nden…
Çağdaş müzecilik faaliyetlerinin yürütülmesine imkân veren fiziki şartların sağlandığı Mersin Arkeoloji…
St. Paul Kilisesi, MS 11-12. yüzyıllarda Aziz Paul’e adanarak yaptırılmıştır.…
Mersin Deniz Müzesi, Türk deniz harp tarihinin geçmişini gözler önüne…
Arkeoloji dünyasında ayrı bir önemi bulunan ve Neolitik Çağ’dan günümüze…
1898 yılında Sultan II. Abdulhamit zamanında, Saydalı Abdulkadir Seydavi öncülüğünde…
1975-1976 yıllarında Roma Dönemi hamam yapısına ait mozaik taban bir bina içine…
Hellenistik Dönem’de Olba Krallığı’nın merkezi ve önemli bir ticaret şehridir.…
Şubat 1944 yılında Vali Tevfik Sırrı Gür tarafından temeli atılarak…
Geç Hellenistik, Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait kalıntılar yer almaktadır.…
Orman Bölge Müdürlüğü tarfından Kent Ormanı Projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar…
Mersin’in kültürel yaşamına yeni bir renk ve soluk getiren “Kent…
Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan Narlıkuyu koyunda, Hasanaliler mahallesinde yer alan Astım…
Cennet ve Cehennem olarak adlandırılan obruklar, Mersin’in Silifke ilçe merkezine…
© 2023 Sultaşa Hotel Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım: AquaMedya.net